Çocuklar Erken Yaşta Sigaradan Haberdar

Çocuklar Erken Yaşta Sigaradan Haberdar

Sosyal, psikolojik ve genetik faktörlerin birleşimi sonucu sigara alışkanlığı, daha çok çocukluk ve gençlik yıllarında ortaya çıkıyor. Çocukların dörtte üçü, ebeveynleri sigara içsin veya içmesin 5 yaşlarına geldiklerinde sigarayı öğreniyor. Bu konuda, toplumda duyarlılık oluşturmak adına tüm ebeveynleri bilinçli olmaya çağırıyoruz.

Yapılan araştırmalara göre, 11 yaşındaki çocukların üçte biri, 16 yaşındaki çocukların üçte ikisinin sigarayı denemiş oldukları saptanmıştır. 11 yaş civarındaki çocuklarda sigara içme oranı düşükken, yaş arttıkça bu oran ciddi bir şekilde artmaya başlamakta ve 12 – 15 yaş arası sigara içenlerin oranı, %10 – 11’lere ulaşmaktadır.

Sigara içen erkek çocukların sayılarının daha fazla olduğu, erkeklerin kızlara oranla daha erken yaşta sigaraya başladıkları gözlenmiştir. Kişinin tütün içmesini kolaylaştıran çeşitli faktörlerin bilinmesi sigara içmenin psikolojisini anlamamızı kolaylaştıracaktır. Bu faktörlerin başlıcalarını aile, okul, sosyal yaşam, önemli günler ve olaylar diye sıralayabiliriz. Çocuklar erken yaşta sigaradan haberdar olduklarında, bilinçli bir şekilde sigara içme alışkanlığını reddetmeleri için önemli bir fırsat ve bilinçlendirme gerekliliği ortaya çıkar.

Ailenin Etkisi

Aile içerisinde yaşanan olumlu veya olumsuz süreçler çocuğun bilinçaltının derinliklerine çökerek daha sonra farklı biçimlerde veya değişik görüntülerle ortaya çıkabilir. Sigara bu konuda en elverişli sembollerden biridir.

Ailedeki ebeveynlerin sigara içtiklerini görerek büyüyen çocuk, sigarayı hayatın ayrılmaz bir parçası sanma durumundadır. Artık sigarayı tanımıştır ve tek bilinmez onun içiminin nasıl bir şey olduğudur. Doğal olarak da büyüklerinden gördüklerini yapmaya yeltenecektir.

Çeşitli yasaklar ve öğütler çocuğun sigara içme eğilimini bir süre erteleyebilir ama bilinçdışındaki sigara içme arzusu çoktan yerini almıştır bile… Elverişli bir durum olduğunda bu etki çocuğu sigara içmeye zorlayacaktır. Model alma sürecinde kız çocuklarını daha çok annesinin, erkek çocuklarını ise baba, dayı, amca gibi sevdikleri ve saydıkları ebeveynlerinin sigara içmesi etkileyecektir.

Çocuklarının yanında sigara tüttürüp, sonra da çocuklarına sigaranın kötülüklerini anlatan ve öğütler veren büyüklere karşı çocuğun da güveni kalmayacaktır. Hatta çocuk bu güvensizliğinin intikamını uygun şartlarda sigara içerek gösterebilecektir. Bu nedenle çocuğun sigaraya alışmaması için, büyüklerin en önemli yapacağı şey öğüt vermekten çok örnek olmaktır.

Okulun Etkisi

Okul, çocuğun ailesinden sonraki hayatında en içten bağlandığı çevredir. Çocuğun gözünde artık örnek insan, öğretmenidir. Yine gereksiz korkutma, cezalar ve öğütler verip öğrencilerinin karşısında sigara içen bir öğretmen çocuğun aklına sigara içme arzusunu yer ettirir. Çocuklarımızın en çok model aldıklarından birisi ve hepimiz için değerleri ölçülemeyecek bir meslek grubundan olan öğretmenlerimizin de davranışlarıyla örnek olmaları çok önemlidir.

Gençlik çağlarında sigaraya başlama nedenleri arasında; arkadaşlara uymak, dışlanmaktan çekinmek, cool görünmek, bağımsızlık arayışı, özenme, eğitim yıllarında yaşanan stres (özellikle üniversite çağı), öğretmenlerin sigara içmeleri, sigara içen kişiler üzerinde çok olumsuz etki yapmakta, kişiye sigara içmek için kendince bir neden bulma hakkı tanımaktadır.

Ayrıca ergenlik dönemiyle gelen büyük ruhsal ve fiziksel değişiklik ile ergen, çeşitli dürtü ve arzularına gem vurmakta zorluk çeker. Hayat uçlarda gidip gelir, ebeveynler beğenilmez, başkaldırılar yaşanır, hayat siyah-beyazdır, isteklerin hemen doyum bulması gerekmektedir.

Bir yandan da yeni bir çevre ve toplum karşısına çıkmaktadır. Artık çocukluğunu geride bırakıp toplum içinde de kendisini göstermesi gerekmektedir. Toplumda kendisini göstermesinin en önemli aracı da çoğunlukla bilinçdışında yer etmiş olan sigaradır. Sigara içmeyi, çevrenin baskılarına bir tür karşı koyma, bağımsızlık, özgürlük simgesi olarak görürler ve kısa zamanda sigara bağımlısı olurlar.

Ailelere Düşen Görevler

– Öncelikle anne-babaların ve diğer aile bireylerinin çocuklara, sözleriyle oldukları kadar davranışlarıyla da örnek olmaları ve sigara içmemeleri gerekir ki, çocuklarımızı bu zararlı alışkanlıktan koruyabilelim.

– Çocukların devam ettiği kreş, yuva ve okul ortamlarının sigarasız olması kadar yakın çevrelerinin de sigaradan arındırılmış olmaları gerekmektedir. Bu konuda toplumda duyarlılık oluşturma, toplumun ve eğitim kurumlarında çalışanların eğitimi, doğru uygulamaları ödüllendirme ve yanlış uygulamalarda cezalandırma gibi pek çok çalışma başlatılabilir.

– Ev ortamının yanı sıra otomobilde sigara kullanılmasına izin verilmemelidir. Otomobilin hava hacmi küçük olup, sigara dumanından pasif etkilenme (pasif içicilik) çok daha yoğun yaşanmaktadır.

Çocuklarımız bizim için çok değerlidir. Lütfen çocuklarımıza, dumansız bir yaşam sağlamalarında doğru davranışlarımızla örnek olalım.

Kaynak

Psikolog Hülya Soydan

Yorum Yap

Mail adresiniz gosterilmeyecektir*

Call Now Button